PUSULA DERGİSİ EKİM 2025 SAYISI- ÖZGÜN BÖLÜM

Share

HAYVAN SEVGİSİ

“Hayvan sevgisi” ifadesi, insanların hayvanlara karşı duyduğu sevgi, merhamet ve koruma duygusunu anlatır. İnsanın doğaya ve diğer canlılara duyduğu saygı, empati ve vicdan duygusunun en güzel yansımalarından biridir. Her canlı, tıpkı insanlar gibi yaşamaya, sevilmeye ve korunmaya layıktır. Hayvanları sevmek, doğayı ve yaşamı sevmek demektir. Bizim inancımız gereği de hayvanlara duyarlı davranmak, onlara eziyet etmemek bir zorunluluktur.

Hayvan sevgisi sadece sevimli oldukları için hayvanları sevmek değildir; onların da canı, duyguları ve ihtiyaçları olduğunu kabul etmek, onlara iyi davranmak, onların yaşam haklarına saygı göstermek, ihtiyaçlarını gözetmek ve zarar vermemek gibi tutumlarla kendini gösterir. Hayvanlar bu dünyanın sessiz ama en masum ve en sadık canlılarıdır. Onlar da tıpkı biz insanlar gibi hisseder, acıkır, üşür ve sevilmek isterler. Hayvan sevgisi insanın kalbindeki merhametin bir göstergesidir. Bir insanın hayvanlara karşı olan tutumu, onun karakteri hakkında çok şey anlatır.

Bir köpeğin sadakati, bir kedinin sevecenliği, bir kuşun özgürlüğü bize hayatın farklı yönlerini öğretir. Onlarla vakit geçirmek, insanın ruhunu dinlendirir ve kalbini yumuşatır. Onlara sıkıntılı zamanında derdini anlatırsın onlar sadece dinler; ne karşı çıkar ne de sırrını açığa çıkarır; en iyi sırdaşın olur. Hayvanları sevmek, yalnızca evde bir kedi veya köpek beslemek anlamına gelmez.

Sokak hayvanlarına sahip çıkmak, barınaklarda gönüllü olmak veya hayvanlara zarar vermemek, modern dünyanın vicdani bir gereğidir. Sokakta gördüğümüz bir hayvana bir kap su vermek, aç bir kuşun önüne ekmek koymak ya da yaralı bir cana yardım etmek de hayvan sevgisinin en güzel örneklerindendir. Bu küçük davranışlar bizlere vicdani bir huzur verir. Küçücük bir iyilik bile, bir canlının hayatını kolaylaştırabilir ve değiştirebilir.

Eskiden hayvanlar insanlar için avlanma arkadaşı, geçim kaynağı, beslenme aracı, koruyucu unsur ya da dini sembolken şimdilerde ise ruhsal anlam barındıran bir alana doğru evrildi. Günümüzde hayvanların hayatımızdaki yerinin dönüştüğünü, genişlediğini, yaşamımızın vazgeçilmez nesneleri haline geldiğini görüyoruz.

Hayvanları gerçekten sevenler, en basitinden, hayvanların istismarını ve kötü muamele görmesini hiçbir koşul altında kabul etmez. Her zaman hayvanı seven insandan korkma derler. Çünkü masum bir canlıyı sevmek insanın yumuşak kalbini gösterir. Hayvan sevgisi derin bağla güçlenir, sevgi dolu hareketlerle etkisini hissettirir. İnce bir ruha, merhamete ve vicdana sahip olmanın, yani insan olmanın anahtarıdır da.

Hayvan sevgisine sahip insanlar hem kendileri için hem de yaşadıkları toplum için faydalı bireylerdir.  Hayvanlar ile olan etkileşim, yalnızlık hissini azaltır ve sosyal bağları güçlendirir. Sorumluluk duygusu kazanmaktan merhamet ve vicdan gibi önemli olgular edinmeye kadar pek çok katkıya sahiptir.

Çocuklar için hayvan sevgisi, kişilik gelişimine olumlu katkılar sağlar; duygusal ve sosyal becerilerini güçlendirir. Bu sevgi, empati, sorumluluk, özgüven gibi becerileri geliştirir ve insan refahını artırır. Hayvanları sevmek ve onlarla olumlu ilişkiler kurmak bizi gerçektenmutlu eder. Stresin azalmasını, kalp atış hızının dengelenmesini ve korku seviyelerinin düşmesini sağlar. Kısacası, hayvan sevgisi bize çok şey katar: Hem sağlık hem de insanlık açısından…

Ayrıca birçok kültür ve din, hayvanlara iyi davranmayı bir erdem, ahlâki bir görev olarak kabul eder. Bu da insanın hem maneviyatını hem de insanlığını güçlendirir. İslam’da hayvanlara şefkat göstermek, onlara eziyet etmemek önemli bir ahlâki değerdir. Türk kültüründe, Orta Asya’dan beri at, kurt ve doğan gibi hayvanlar kutsal sayılmış, halk hikâyelerinde önemli yer tutmuştur.

Ne yazık ki bazı insanlar hayvanlara kötü davranmakta, onları hor görmekte ya da terk etmektedir. Bu da yetmiyormuş gibi kendisine zararı olmayan bu canlıları zehirleyip ölümüne sebep olmaktadır. Oysa dünyayı onlarla paylaşıyoruz; her canlının yaşama hakkı vardır. Biz insanlar doğanın bir parçası olduğumuzu unutmamalı ve hayvanlara sevgiyle yaklaşmalıyız.

Unutmayalım ki, hayvanları sevmek ve korumak insanı insan yapan en değerli duygulardan biridir. Onlara sevgiyle yaklaşan bir toplum, daha vicdanlı, daha huzurlu ve daha mutlu olur. Bir toplumun gelişmişliği yalnızca teknolojiyle değil, hayvanlara ve doğaya gösterdiği saygıyla da ölçülür.  Sonuç olarak, insanların hayvanlara karşı sevgisi, yalnızca bir duygusal bağ değil; aynı zamanda insan yaşamını zenginleştiren önemli bir boyuttur, insan olmanın bir parçasıdır. Hayvanları sevmek aslında yaşamı sevmektir.

NAGİHAN AGA

Comments are closed.