BURNUNDA TÜTMEK…
Dilimizin hazinesi atasözleri ve deyimler. Az söz ile fazla anlam. Yazmaktan kendimi alamadığım konulardan biri. Mesela, burnunda tütmek deyimi. Başka hangi dilde özlemek eylemi bu kadar yoğun bir anlam taşıyabilir ki? Birini özlemek farklıdır, birinin burnumuzda tütmesi ise tamamen farklı bir şeydir. Özlemek fiilini başka bir dile çevirmek kolaydır. Fakat ya burnunda tütmek deyimini çevirebilmek? Bu nedenledir ki bazen aynı duyguları paylaşabilmek için hem gerçek hem mecaz anlamda aynı dili konuşabilmek önemlidir.
Deyimler, geçmiş yüzyıllardan günümüze ulaşan en önemli dil ve kültür malzemelerinden biridir. Bilindiği gibi Türkçe, söz kalıpları, özellikle de, deyimler bakımından oldukça zengindir. Genel olarak deyimler bir duyguyu, bir düşünceyi, bir durumu ya da bir kavramı gerçek anlamının dışında ya da gerçek anlamıyla etkili bir biçimde anlatan, en az iki sözcükten oluşan kalıp sözler biçiminde tanımlanabilir. Şöyle ki bazen olumlu bazen de olumsuz anlam taşıyabilirken dua veya beddua niteliğinde de olan kalıp sözler olarak da karşımıza çıkabilmektediler.
Türkçedeki deyimlere baktığımızda, organ adlarının ve insan bedeninin bölümlerinin deyimler içinde çok sık ve işlek bir biçimde kullanıldığı dikkat çekmektedir. Daha önceki yazılarımda duyu organlarımızdan göz ile ilgili olanlar üzerinde durmuştum. Bu yazımda ise burun ile ilgili deyimlere yer vermeyi düşündüm. Türkçedeki deyimler incelendiğinde, bir kavrama genellikle olumlu veya olumsuz anlamlardan biri yüklenirken, duyu organlarına ya da diğer organ adlarıyla kurulan deyimlere, beklenilenin aksine bazen olumlu bazen de olumsuz anlam verildiği görülmektedir. Hatta daha da ilgi çekici olan, aynı organ adının bazı durumlarda olumlu bazı durumlarda ise olumsuz anlamlı deyimlerin içerinde kullanılmasıdır.
Şimdi, sözünü ettiğimiz duyu organlarının hangi deyimler içerisinde olumlu, hangilerinde olumsuz anlamda kullanıldığına bir göz atalım.
Duyu organlarından kurulan burun ile ilgili olumsuz anlam taşıyan deyimler:
Burun bükmek, burun kıvırmak, burnu büyümek, burnu çenesine değmek, burnu Kafdağı’na çıkmak (veya varmak),burnu Kafdağı’nda (olmak), burnu kırılmak, burnu sızlamak, burnundan gelmek, burnuna girmek, burnuna karıncalar dolmak, burnunda tütmek (birinin), burnundan ayrılmamak, burnundan getirmek, burnundan (fitil fitil) gelmek, burnundan kıl aldırmamak, burnundan solumak, burnundan yakalamak, burnunu çekmek, burnunu kırmak, burnunu sıksan canıç ıkacak, burnunu sürtmek (veya burnu sürtülmek), burnunun dibine sokulmak, burnunun dikine (veya doğrusuna) gitmek, burnunun ucundan ötesini (veya ilerisini) görmemek, burnunun ucunu görmemek gibi Türkçemizde aklıma gelmeyen daha bir çok deyim bulunmaktadır.
Burun ile ilgili olumlu anlam taşıyan deyimlerde ise ilk olarak aklımıza gelen ,bir olaydan zarar görmemek anlamında kullanılan, burnu bile kanamamak ve öfkesi yok olmak anlamında kullanılan burnunun yeli kırılmak deyimleridir.
Olumlu anlamda çok fazla deyim bulunmadığından mıdır yoksa benim aklıma daha fazla burun ile ilgili olumlu anlamda kullanılan deyim gelmediğinden midir bilmem sanki burun ile ilgili deyimler genellikle olumsuz anlamda kullanıldığına dair bir yargıya vardım. Burnunda tütmek gibi olumlu anlam taşıyan deyimle başlayan yazımı, sıkça kullanma gereği duyduğumuz burnunu sokmak deyimiyle bitirmek isterim. Dilerim başka birinin işine karışılmaması gerektiğini aktaran en etkili deyimimiz olan burnunu sokmak deyimini sıkça kullanma gereği duymayız.
PELİN KOCA MOLLA
