CHIA TOHUMU
Mucize değil, 5 bin yıllık tarih !
Son yıllarda dünya genelinde sağlıklı yaşam ve sağlıklı beslenme bilincinin artması ile birlikte, işlevsel besinleri tüketmeye olan eğilim de oldukça arttı. Özellikle kardiyovasküler rahatsızlıklar, obezite, diyabet ve kanser gibi ölümcül hastalıkların giderek artması bu besinlere olan ilgiyi daha da arttırdı. Bu hastalıkların görülme sıklığının azaltılması, besin bileşenlerinden zengin olan ve “süper besin” olarak adlandırılan bazı besinler ile sağlanabilir. Popülerliği her geçen gün gitgide artan ve “süper besin” olarak adlandırılan besinler arasında chia tohumu da yer alır. Tarihi bir mucize olan bu tohumun kullanımı M.Ö. 3500 yıllarına dayanır. O yıllarda bile toplumlar tarafından enerji ve hayvanların dayanıklılığını arttırmak için en sık kullanılan besinlerden biri olarak kullanıldığı rapor edilmiştir. Özellikle Mayalar, chia tohumunu sadece bir gıda olarak değil, enerji ve dayanıklılık kaynağı olarak gördüklerinden, Maya dilinde “chia” yani “güç” anlamına gelen ismi vermişlerdir. Aztekler için ise chia, tanrılara sunulan bir adak olarak görülmüş. Böylelikle özellikle bereket, sağlık ve güç talep edilen törelerde chia tohumları önemli bir yere sahip olmuştur. Bu mucizevi tohum o yıllarda tıbbi özellikleriyle de dikkat çekmiş. Cilt rahatsızlıkları, iltihaplanmalar ve yaraların iyileşmesi için doğal bir ilaç olarak kullanılmış, ilaçların yapımında sıklıkla tercih edilmiştir. Chia tohumu, bu tarihi kullanımlarının ötesine geçerek günümüzde de modern diyetlerde yaygın bir şekilde yer alıyor ve popülaritesi gitgide artıyor.
Ülkemizde, özellikle yüksek oranda posa içermesi ve bu sayede açlık hissini azaltması nedeniyle vücut ağırlığı kontrolünü hedefleyen diyetlerde önem kazandı. Peki sadece bu kadar mı? Chia tohumunun eski medeniyetlerin bilgeliğini taşıyan bir miras olarak değerini korumasının en önemli nedeni içerdiği Omega-3 miktarıdır. Chia tohumunun Omega-3 içeriği kinoa gibi diğer tüm tohumlara göre çok daha fazladır. Bu sayede insan beyninde yüksek oranlarda bulunan bu yağlara destek sağlayarak Alzeimer riskini gözle görülür oranda azaltır, kardiyovasküler hastalıklar ve bağışıklık sistemi üzerine yararlı etkiler sağlar. Chia tohumu, balık ürünlerine alerjisi olan kişiler tarafından tüketilmeye uygun alternatif bir Omega-3 yağ asidi kaynağı olarak görülebilir. İçerdiği sağlıklı yağlardan dolayı bireylerde serum lipid dengesinin korunmasına yardımcı olabilir, dolayısıyla özellikle kadınlar için hormonel dengeyi sağlamada eşsiz bir rol oynar. Trigliseritler gibi kötü yağları azaltarak tansiyonu düşürdüğü, iyi kolesterol olarak bilinen HDL kolesterolü ise anlamlı oranda arttırdığı bilinir. Chia tohumu diğer tahıllarla kıyaslandığında daha yüksek miktarda vitamin ve mineral içerir. Sütten 6 kat daha fazla kalsiyum, 11 kat daha fazla fosfor, 4 kat daha fazla potasyum içerir. Demir içeriği ıspanaktan fazladır. Bu tohumun antioksidan özelliğinin, C vitamini ve E vitamininin antioksidan özelliklerinden çok daha güçlü olduğu rapor edilmiştir.
Chia Tohumunu Nasıl Tüketelim ?
Chia tohumları tahıl, pirinç, yoğurt veya sebzelerin üzerine serpilerek tüketilebilir. Chia tohumları emici olduklarından suya batırıldığında jelatinimsi bir doku geliştirir, bu da onların pişmiş tahıllara veya diğer yemeklere karışmasını kolaylaştırır. Ayrıca salatalara, ev yapımı enerji barlarına, sandviçlere ve diğer yemeklere de eklenebilir.
INTERNAL SHOWER İKSİRİ
Son zamanlarda oldukça popüler olan “Internal Shower” yani “İçsel Duş” yöntemi, bağırsak hareketlerini düzenler ve vücudumuzu toksinlerden arındırarak daha enerjik ve hafif hissetmemizi sağlar. Şişkinlik ve kabızlık gibi sindirim problemlerini engellemeye katkı sağlar. Bu iksiri yapmak için ihtiyacımız olanlar;
- 2 yemek kaşığı chia tohumu
- 1 bardak (250 ml) su
- Yarım limonun suyu
Chia tohumları suya eklenir. Tohumların suyla birleşip jel kıvamına gelmesi için en az 5-10 dakika beklenir, sonra yarım limonun suyu chia tohumu karışımına eklenir. İyice karıştırılıp içilir.