BİR DENİZ YILDIZI KADAR
Sabahın erken saatlerinde gece, denizi ağır ağır geri çekmişti.
Kıyıya vuran binlerce deniz yıldızı kumların üzerinde sessizce uzanıyordu.
Bir çocuk eğildi, bir tanesini avuçlarına aldı ve suya bıraktı.
O anda yanına yaklaşan bir adam sordu:
“Ne yapıyorsun? Kıyıya vurmuş bu kadar çok deniz yıldızı varken bir tanesini denize bırakmak neyi değiştirir ki?”
Çocuk, elindeki bir deniz yıldızını daha denize bırakırken gülümsedi:
“Bu bir tanesi için fark etti.”
—
Bu basit hikâye, aslında derin bir soruyu gündeme getirir. Bir insanın dünyasını değiştirmek, bütün dünyanın anlamını değiştirmeye yeter mi?
Eğitim, tam da bu sorunun etrafında şekillenen bir eylemdir.
Modern eğitim felsefesi ve gelişim psikolojisi, büyük dönüşümlerin çoğu zaman küçük dokunuşlarla başladığını söyler.
Tarih sayfaları arasında bir çocuğun potansiyelinin uygun bir dokunuşla görünür hâle gelebileceği ile ilgili çok sayıda örnek mevcut.
Eğitim bilimciler ve gelişim psikologları, bireyin çevresiyle kurduğu en küçük ilişkinin bile yaşamının bütününe yayılacak sonuçlar doğurabileceğini ifade eder.
Bu açıdan bakıldığında eğitim, yalnızca bilgi aktarımından ibaret değildir; varlığın kendisine dokunma sanatıdır.
Anne-babalar ve öğretmenler, çocuğun henüz kendisinin bile duyamadığı iç sesini duyan, onun içindeki saklı ışığı fark eden kişiler olmalıdır.
Bir çocuğun özgüveninin yeşermesi, bir öğrencinin değerli hissetmesi, bir bireyin öğrenmeye yeniden inanması… Bütün bunlar insanı insan yapan özün yeniden hatırlanmasıdır.
Çocuklar da yetişkinler gibidir. Bazıları hemen ışığını gösterir, kimi ise derinliklerde saklar ama hepsinin içinde bir potansiyel, bir yönelim, bir anlam tohumu vardır.
Öncelikle aile ve daha sonra öğretmen, bu tohumu gören, ona su veren ve büyümesi için sessizce bekleyen kişiler olmalıdır.
Elbette hiçbir anne-baba veya öğretmen bütün deniz yıldızlarını kurtaramaz.
Fakat felsefenin binlerce yıldır söylediği şu cümledeki gibi:
Bir tek insanın dünyasını değiştirmek, varoluşu bütünüyle yeniden yorumlamaktır.
Bu yüzden belki de asıl eğitim, bilgi vermekten önce, umudu diri tutmayı bilmektir.
Çünkü denize dönen her bir deniz yıldızı, yalnızca bir canın kurtuluşu değil; insanlığın yeniden başlamasıdır.
—
SEVKAN TAHSİNOĞLU