PUSULA DERGİSİ 2025 SAYISI- PSİKOLOJİ

Share

DUYULAR DIŞI ALGILAMA (DDA) VEYA 6. HİS

Uzun süredir görmediğiniz bir arkadaşınızdan telefon aldığınızda daha birkaç saat önce onu düşündüğünüzü fark edip şaşırdığınız oldu mu? Gece rüyanızda gördüğünüz olayı gün içinde tekrardan yaşayınca enteresan duygular hissettiniz mi? Hemen hemen hepimizin başına gelen bu olaylarda 6. hissim çok kuvvetli deriz. Peki 6. his nedir ve altıncı his diye bir şey var mıdır?

Algılama, duyu organlarımız vasıtasıyla elde ettiğimiz duyumların çeşitli biçimlerde örgütlenip anlam kazanması, yorumlanmasıdır. Ortaya çıkan ürün algıdır. Duyu organları tarafından beyne ulaştırılan bir uyaranın anlamlandırılmasıdır.

Duyu organları, bilgileri reseptörler (alıcılar) vasıtasıyla toplarlar. En çok bilinen duyu organları, en basit haliyle, “5 duyu” olarak da adlandırılan; görme, koklama, işitme, tat alma ve dokunma işlevlerini yerine getiren göz, burun, kulak, dil ve deridir.

Duyular dışı algılama (DDA) veya altıncı his, beş duyumuzun (görme, duyma, koklama, tatma, dokunma) dışında algıladığımız, doğaüstü veya telepatik olarak nitelendirilen bir algı veya sezgi yeteneğini ifade eder. Parapsikologlar tarafından incelenen bir alandır. Bu yetenekler arasında telepati (zihin okuma), durugörü (geleceği görme), prekognisyon (gelecek olayları önceden bilme) ve psikokinezi (zihinle nesneleri hareket ettirme) gibi beş duyunun ötesindeki her türlü paranormal algılamaları belirtmek üzere kullandıkları bir terim olup, Türkçe’de DDA veya DDİ (duyular dışı idrak) kısaltmasıyla, İngilizce’de ise ESP (extra-sensory perception) kısaltmasıyla ifade edilir.

Altıncı his, insanların bazen normal duyularının ötesine geçerek, içgüdülerine veya sezgisel bilgilerine dayanarak olayları veya durumları tahmin etme veya hissetme yeteneği olarak düşünülür. Yani bir olay olmadan önce onu hissedebilme, birinin yalan söylediğini sezebilme, tehlikeyi önceden fark etme gibi durumları anlatmak için kullanılır.

İnsanlarda “altıncı his” genellikle sezgiyi, yani bir şeyi mantığa veya gözleme dayanmadan anlayabilme veya bilme yeteneğini ifade eder. Bir kararda size rehberlik edebilecek veya sizi bir şey hakkında uyarabilecek içsel bir histir. Görme, duyma, tatma, koklama ve dokunma gibi fiziksel bir duyusal algı değil, zihinsel veya ruhsal bir yetenektir.

“Altıncı his”, birinin belirgin olmayan şeyleri algılama veya içgüdülerine dayanarak karar verme yeteneğini tanımlamak için kullanılır. Altıncı hissin gerçek bir duyusal yetenek olup olmadığı konusunda bilimsel bir fikir birliği olmasa da birçok insan günlük yaşamda sezgilerini tanır ve onlara güvenir.

Altıncı his denilen şey gönül gözü, üçüncü göz veya kalp gözü olarak değerlendirilir. Yani kişinin, yalnızca hislerini kullanarak birtakım olayları sezinlemesini sağlayan bir duyunun daha varlığından söz edilir.

Altıncı his bilimsel olarak kesin bir şekilde kanıtlanmamış olsa da paranormal ve sezgisel algıları ifade etmek için kullanılan bir terimdir. Bu algıların temelinde genetik yatkınlık olabileceği veya geliştirilebileceği yönünde çeşitli teoriler bulunmaktadır.

“Altıncı his” birçok durumda beynin çok hızlı ve bilinç dışı şekilde bilgi işlemesiyle ilgilidir, bilimsel olarak açıklanabilir sezgisel mekanizmalardır. Bilim insanlarına göre “altıncı his” genellikle doğaüstü ya da mistik bir yetenek değil, açıklanabilir bilişsel süreçlerin bir sonucu olarak değerlendirilir.

Bilim insanlarının görüşü, duyular dışı algılamanın bilimsel bir olgu olmadığı yönündedir.Altıncı his diye bir duyunun varlığı kabul edilmez.

Psikolojiye göre ise altıncı his:

·Gerçek bir içgörü olabilir, ama doğaüstü değildir.

·Sezgiler, duygusal zeka ve deneyimle gelişebilir.

·Genellikle beynin hızlı bilgi işlem kapasitesinin sonucudur.

·Psikolojik sağlığı etkileyen kaygı, paranoya gibi durumlar bu hissi abartılı veya yanıltıcı hale getirebilir.

Dini yaklaşıma göre duyular dışı algılama Allah’tan geliyorsa makbul, şüpheli veya şeytani kaynaktansa sakınılması gereken bir durumdur. İslam tasavvufunda duyular dışı algılama, nefsi aşma ve kalbi saflaştırma sonucunda ortaya çıkan manevi sezgi ve kalp bilgisi; kalbin manevi yeteneklerini kullanarak “gayb” olarak adlandırılan ve beş duyu ile algılanamayan aleme ait bilgilere ulaşma çabasıdır. Gaybı bilmek sadece Allah’a aittir…

Sonuç olarak altıncı his diye bir şey yoktur, bu yüzden sadece “geleneksel” duyularımıza inanmak daha iyidir.

            Nagihan Aga

Comments are closed.