PUSULA DERGİSİ HAZİRAN 2025 SAYISI- GENÇLERİN KALEMİ

Share

EVRENSEL DUYGULAR

Duygu, bireylerin yaşadığı olaylara ya da durumlara verdiği içsel tepkiler olarak tanımlanabilir. Hem biyolojik süreçlerin hem de çevresel etkilerin birleşimiyle ortaya çıkan, insanın ruhsal durumunda meydana gelen karmaşık bir psikolojik ve fizyolojik değişimdir. Duygusal beyin olarak adlandırılan limbik sistemin duygusal tepkilerin düzenlenmesinde önemli rolü vardır. Limbik sistem 4 bölüme ayrılır ve görevleri aşağıdaki gibi sıralanabilir:

1. Talamus: Talamus beyinde duyusal aktarımı sağlar. Görme, duyma, tatma ve dokunma duyularının aktarımında rol alır.

2. Amigdala: Amigdala uyarıldığında öfke, şiddet, korku ve kaygı duyguları ile saldırganlık davranışı gözlemlenir.

3. Hipokampus: Hipokampus, beynin hafıza merkezidir. Kısa süreli belleğin uzun süreli belleğe dönüştürülmesine katkı sağlar.

4. Hipotalamus: Otonom sinir sistemini ve hormonları düzenler. Stresli durumlar karşısında savaş veya kaç tepkisi için gerekli hormonları salgılar.

Robert Plutchik evrimsel bakışla bir duygu çarkı oluşturmuş ve bu çarkta sekiz temel duyguya yer vermiştir. Ayrıca temel duyguların altında yoğunluklarına göre farklılaşan alt duygular da bulunmaktadır

Temel Duygular:

•Üzüntü

•Şaşkınlık

•Öfke

•Korku

•Tiksinme

•Sevinç

•Güven

•Beklenti

Pozitif ve Negatif Duygular

Hep mutlu hissetmek, sevinmek, neşeli olmak istiyoruz. Fakat bu her zaman mümkün olmuyor. Olumlu duygular kadar olumsuz duygular da hayatımızda vardır. Hem pozitif hem negatif duyguları göz ardı etmeden, yok saymadan yaşamak gerekiyor. Pozitif duygular yaşamaktan keyif aldığımız duygulardır. Pozitif duygular içinde olduğumuzda etrafımıza da

olumlu tepkiler veririz. Mutluluk, eğlence, doyum, tatmin, ilgi, sevgi, sakinlik gibi duyguları pozitif duygulara örnek verebiliriz. Deneyimlemekten hoşlanmadığımız ve keyif almadığımız duygular ise negatif duygulardır. Yaşadığımız olaylara ya da o olayı paylaştığımız kişilere karşı olumsuz tepkiler verdiğimiz, moralimizin bozulduğu ve cesaretimizin kırıldığı durumlarda genellikle olumsuz duygular hissediyoruz. Olumsuz duygulara örnek olarak korku, endişe, yalnızlık, iğrenme, melankoli, üzüntü gibi duygular verilebilir.

Olumsuz Duygularla Nasıl Baş Edilir?

Korku, öfke ve hüzün gibi olumsuz duygular; hayatın doğal birer parçasıdır. Bu duygularla başa çıkmak için hepimiz bilinçli ya da bilinçsiz bazı yöntemlere başvururuz. Kimimiz sağlıklı yollarla bu duyguları yönetebilirken kimimiz zorlanabiliriz.

Sağlıksız Tepki Yöntemleri:

· Gerçekliği reddetmek

· Durumdan uzak durmak, kaçınmak

· Başkalarına zarar vermek ya da zorbalık yapmak

· Kendine fiziksel ya da duygusal zarar vermek

· Alkol ya da madde kullanmak

Duygularımız kimliğimizin bir parçasını oluşturuyor. Fakat olumsuz duygularla her zaman olumlu yönde bir ilişkimiz olmuyor, bu duygular bizi zorlayabiliyor. Bu sebeple bu negatif duygulardan kaçmak, onlardan uzaklaşmak isteyebiliyoruz. Bastırılmış duygularımız bilinç dışımızda yer alan ve yaşamaktan kaçındığımız duygular oluyor. Bu duyguların görünmüyor olması ya da bunları bilinçli olarak hissetmiyor oluşumuz bastırarak onları yok ettiğimiz anlamına gelmiyor. Bir gün psikolojik veya fiziksel olarak karşımıza çıkıyor. Bastırılmış duygular, bir baş etme mekanizması olan duygu bastırmadan farklı oluyor. Örneğin, partnerinizle ayrıldınız ama yarın çok önemli bir iş görüşmeniz var. Bu sebeple bilinçli olarak duyduğunuz üzüntüyü bastırıyor ve iş görüşmesinden sonra yaşamak üzere kendinizden uzaklaştırıyorsunuz. Bu bir baş etme mekanizması oluyor ve ismi duygu bastırmak oluyor.

DUYGU VE DÜŞÜNCELERİN FARKI

İnsanlar ne hissettiklerini tam olarak tanımlamakta zaman zaman zorlanabilir. Birden fazla duyguyu aynı anda farklı yoğunluklarda yaşamak kafa karıştırıcı olabilir. Duygular hakkında konuşma alışkanlığı olmayan bireyler, ne hissettiklerini dile getirmekte güçlük çekebilir. Ancak duyguların tanınması ve açıkça ifade edilebilmesi, duygusal sağlığın temelini oluşturur. Duygular hakkında konuşmak zamanla gelişebilen bir beceridir. Bu konuda en büyük karışıklıklardan biri, duygularla düşüncelerin birbirine karıştırılmasıdır. Sağlıklı bir ifade süreci için önce bu ayrımı yapabilmek gerekir. Düşünceler zihinsel bir faaliyettir, her duygunun ardında bir düşünce olabilir ancak her düşünce bir duygu barındırmaz. Aşağıdaki ifadeler sık yapılan karışıklıklardandır; bu ifadeler aslında duygu değil, düşünce bildirmektedir.

· “Beni takdir etmediğini hissediyorum.”

· “Kilo aldığımı hissediyorum.”

· “Beni sevmediğini hissediyorum.”

· “Başarısız olduğumu hissediyorum.”

· “Benden üstün olduklarını hissediyorum.”

Duyguları Anlamak Neden Önemlidir?

Duyguları tanımak, ifade edebilmek ve düzenleyebilmek; hayatta kalmak, sosyal etkileşimleri sürdürebilmek ve iyi oluş hali için oldukça önemlidir. İşlevsel bir yaşam sürdürebilmek için kritik bir öneme sahip olan duygular, aynı zamanda üzerine konuşmaktan en çok kaçınılan konulardan biridir. Başımıza gelen olaylar hakkında konuşmak daha kolayken olayların bizdeki etkileri üzerine konuşmak çoğu zaman zordur. Örneğin “Bu olay size nasıl hissettirdi? Duygularınızı tanımlayabilir misiniz?” sorusu, zor yanıtlanan ve çoğu zaman uzun bir sessizliğe yol açan soruları arasındadır.

DUYGU DÜZENLEME NEDİR?

Duygu düzenleme, bireyin kendi duygularını kontrol etme becerisidir. Örneğin öfke ya da kaygı gibi yoğun duygular karşısında o durumu yeniden değerlendirmek, duygularımızı güvendiğimiz insanlarla paylaşmak ya da olayın mantıklı yönlerini düşünerek sakinleşmeye çalışmak bu becerinin parçalarıdır. Burada önemli olan, yaşanan tüm duyguları-ister olumlu ister olumsuz olsun- tanımak, anlamak ve uygun biçimde yönetebilmektir.

Bu beceri üç ana unsurdan oluşur:

1. Yaşanan duyguya uygun bir eylemde bulunmak

2. Duyguya verilen tepkiyi sınırlayabilmek, yani duygunun kontrolünü kaybetmemek

3. Duygularla birlikte verilen tepkileri yumuşatarak daha uygun tepkiler sergileyebilmek

İdeal olan, bu üç adımı bir bütün hâlinde uygulayabilmektir.

Fakat gün içinde çok sayıda duygu yaşarız ve çoğu zaman bu süreçleri tam anlamıyla yönetemeyebiliriz. Yoğun bir olumsuz duygu karşısında hemen olumsuz düşüncelere kapılıp, ardından güçlü duygusal tepkiler geliştirerek uygun olmayan davranışlara yönelebiliriz. Duygu düzenleme; yaşananları daha sağlıklı şekilde değerlendirmemize, stres ve korku oluşturmadan bilgileri işlememize katkı sağlar. Bu beceriyi geliştiren bireylerin ruh sağlığı genel olarak daha güçlü olur, kaygı ve depresyon gibi sorunlara karşı daha dirençli hale gelirler. İyi haber şu ki duygu düzenleme öğrenilebilir ve geliştirilebilir bir yetidir.

Celal Bayar Azınlık Lisesi Son Sınıf Öğrencileri

Bilge Mahmut Paşa

Kübra Softa

Sevde Latif

Comments are closed.