BİLİŞSEL ÇARPITMALAR VE ZİHİNSEL TÜKENMİŞLİK
Hepimizin zihninden gün içinde pek çok düşünce geçer. Bu düşüncelerin bazıları bize yardımcı olurken, bazıları da moralimizi bozar ve enerjimizi tüketir. Özellikle olumsuz, abartılı ya da gerçeği tam yansıtmayan düşünceler bizi daha fazla yorabilir. Psikolojide bu tür hatalı düşünme biçimlerine ‘’bilişsel çarpıtmalar’’ denir. Bu yazıda ve bizi nasıl tükenmiş hissettirdiğini inceleyeceğiz.
Bilişsel çarpıtmalar nedir?
Bilişsel çarpıtmalar, olayları ya da durumları olduğun dan daha kötü yada farklı şekilde algılamamıza neden olan düşünce hatalarıdır. Bu düşünceler genellikle otomatik olarak, yani farkında olmadan zihnimizde oluşur. Örneğin
- Siyah – beyaz düşünme; ya her şey mükemmel olmalı yada tamamen tükenmeli.
- Felaketleştirme: küçük bir sorunu büyük bir felaket gibi görmek.
- Zihin okuma: birinin bizden hoşlanmadığını yada hakkımızda kötü düşündüğünü varsaymak, ama bunu kanıtlayamamak.
Bu tür düşünceler kişinin kendine olan güvenini azaltır, stresi arttırır ve olaylara daha karamsar bakmasına neden olur.
Zihinsel tükenmişlik nedir ve nasıl ortaya çıkar?
Zihinsel tükenmişlik, sürekli yorgun ve bitkin hissetme durumudur. Bu sadece fiziksel yorgunluk degil, aynı zaman da ruhsal bir yorgunluktur. Bilişsel çarpıtmalar sürekli tekrarlandığında, kişi kendini stresli, üzgün ve çaresiz hissetmeye başlar. Bu durum da zamanla zihinsel tükenmişliğe yol açar.
Örneğin bir öğrenci her sınav sonrası ‘’ ben zaten başarısızım, asla iyi not almam’’ diye düşünüyorsa, bu onun motivasyonunu düşürür. Bir süre sonra ders çalışmak istemez, kendine inanmaz ve zihinsel olarak tükenir.
Bu durumla nasıl başa çıkabiliriz?
İlk adım, bu düşünceleri fark etmektir. ‘‘gerçekten durum bu kadar kötü mü?’’, “ bu düşündüğüm şeyin kanıtı var mı?’’ gibi sorularla kendimize yaklaşmak, düşüncelerimizi sorgulamamıza yardımcı olur.
Ayrıca şu yöntemler de işe yarayabilir:
- Düşünce günlüğü tutmak: günlük düşüncelerimizi yazmak, onları dışarıdan görmemizi sağlar.
- Olumlu bakış açısı geliştirmek: olayları sadece kötü yönlerini değil, iyi taraflarından bakmayı öğrenmek.
- Zihinsel mola vermek: dinlenmek, yürüyüş yapmak yada sevdiğimiz bir şeyle ilgilenmek zihnimizi rahatlatır.
- Konuşmak: güvendiğimiz biriyle konuşmak bizi rahatlarıe bize destek verir.
Bilişsel çarpıtmalar, farkında olmadan bizi etkileyen düşünce hatalarıdır. Bu düşünceler zamanla zihinsel yorgunluğa ve tükenmişliğe neden olabilir. ancak düşüncelerimizi fark edip onları değiştirmeye başladığımızda, zihnimiz de rahatlar. Sağlıklı düşünme alışkanlıkları geliştirmek, sadece ruhsal sağlığımızı korumakla kalmaz, aynı zamanda hayatımızı daha mutlu ve dengeli hale getirir.
Yıldız Cafer