ORMANLARIMIZ KÜL OLMASIN
Havalar ısındı ve mevsimlerden yaz geldi…
Yaz ayları hiç yaşanmasını istemediğimiz olayları da ne yazık ki beraberinde getirdi. Yine o içimizi yakan orman yangınlarıyla karşı karşıyayız. Anavatanımız ve vatanımızın akciğerleri olan ormanlarımız, bu yaz yine alevlerle sınanıyor. Yurdumuzun belli bölgelerinde, henüz daha kavurucu sıcaklar termometrelerde boy göstermemişken yazın başında, haziran ayında bile geniş alanları etkisi altına alan orman yangınları, hepimizin içini cayır cayır yaktı geçti. Sadece ağaçlar değil; toprağın altında, dalların üstünde, gölgelerin arasında yaşayan binlerce canlı da bu yangınlardan ne yazık ki etkilendi. Biz insanlar için birkaç saatlik duman ya da yoğun bir is kokusu olan yangınlar, onlar için çoğu zaman ölüm kalım savaşı…
“Bu kadar çok yangın neden çıkıyor?”
Son zamanlarda zihnimi bu soru epey bir meşgul ediyor ve bu soruya yanıt ararken, bazı gerçekleri ve nedenleri de açıkça konuşmamız gerektiğine inanıyorum. En acı olanı da ne biliyor musunuz? Temennim o ki her yıl yaşanan bu felaket silsilesine alışmamamız! Yangınların çıkış nedenlerine baktığımızda, çoğunun insan eliyle yani ihmalle başladığını görmek mümkün. Özellikle son yıllarda giderek artan orman yangınları ekosistemde ciddi ve kalıcı hasarlar bırakmaktadır. Bu ekosistemde yer alan bitkiler ve hayvanlar, yangınlardan en çok etkilenenler arasındadır. Orman yangınlarına, iklim değişikliği, kuraklık gibi çevresel faktörlerin yanı sıra ihmal ve kaza gibi insan kaynaklı nedenler de yol açabilir.
İnsan Kaynaklı Nedenler
Genellikle yangınların büyük bir kısmı insan kaynaklı faktörler nedeniyle ortaya çıkıyor. İnsanların çevreyi koruma bilinciyle üstlenmeleri gereken sorumlulukların yetersiz kalması hem ormanlara hem canlılara zarar veriyor. İhmal ve kaza kategorisinde yer alan etkenler, insan kaynaklı hasarların büyük bir kısmını oluşturur. Sigara izmariti, anız yakma, piknik ateşleri gibi birçok insan kaynaklı ihmal hem günümüzün hem geleceğimizin doğal yaşamını tehlikeye atıyor.
Doğal Nedenler
Orman yangınları insan kaynaklı sebeplerin yanı sıra bazı doğa olayları nedeniyle de yaşanabilir. Yıldırım düşmesi, yüksek sıcaklık, bazı ağaç türlerinin yapısal olarak belli bir yaştan sonra içten yanmaya başlaması (kızılçam ağacı gibi) ve kaya düşmesi sırasında meydana gelen ateş kıvılcımları gibi durumlar orman yangınlarına sebep olabilir.
İklim Değişikliği ve Kuraklık
Orman yangınları iklim değişikliğiyle doğrudan ilişkilidir. Küresel ısınmanın etkisiyle artan sıcaklıklar, su kaynaklarının azalmasına ve uzun süreli kuraklık dönemlerinin yaşanmasına neden olur. Kuraklıksa ormanların kurumasına, bitki örtüsünün zayıflamasına ve yangına karşı daha savunmasız hale gelmesine yol açar. Bu koşullar orman yangınlarının yayılmasını hızlandırarak daha büyük alanların zarar görmesine neden olabilir. İklim değişikliği hava koşullarını daha öngörülemez hale getirerek yangın sezonlarının uzamasına ve orman yangınlarının daha sık yaşanmasına zemin hazırlar.
Unutmayalım ki, yaşadığımız hayatı güzelleştiren ve soluduğumuz havanın temiz olmasını sağlayan ormanlara birçok şey borçluyuz. Bu yüzden her bireyin ormanlara ve ağaçlara karşı duyarlı olması, doğayı korumak için sorumluluktan kaçmaması gerekir. Ormanları korumak, direkt olarak kendi hayatımızı korumak demektir. Bir ülkenin önemli kaynakları arasında bulunan ormanlar, insana huzur veren ve aynı zamanda ruhen iyileştiren paha biçilmez alanlardır. Ormanları korumak, insan yaşamını ve gelecek kuşakları korumakla aynı anlama gelir. Hep birlikte ormanları koruyarak, temiz bir çevre ve sağlıklı bir gelecek inşa edebiliriz.
Lütfen ormanlarımızı koruyalım.
Lütfen doğamıza sahip çıkalım.
Ormanlarımız daha fazla kül olmasın…
Seher Ahmet